SHERLOCK: 3. Sezon 1. Bölüm (İnceleme)


BBC'nin Sherlock Holmes'u modern bağlamda ele aldığı, dünyâ çapında milyonlarca insanın beğenerek takip ettiği Sherlock, geçen sezon büyük bir cliffhanger ile sezonu kapatmıştı: Sherlock Holmes çatıdan atlayıp intihar etmişti. Bununla berâber, üçüncü sezonun ne zaman çıkacağı yönündeki spekülasyonların yanına bir de komplo teorileri eklenmişti. Eh, biz de pekâlâ biliyorduk protagonist kahramanımızın ölmediğini. Asıl soru nasıl hayatta kaldığıydı... Ve şimdi, tam iki yıllık aradan sonra Sherlock Holmes geri döndü. 

Türkçesi 'Boş Cenaze Arabası' olan bölüm, İngiltere'de ayın 1'inde yayımlandı; Amerika'da ise 19'unda televizyonda gösterilmesi planlanıyor. Aynı zamanda bölümün yazarı Sherlock'un ağabeyi Mycroft'u canlandıran Mark Gatiss. Boş Cenaze Arabası, ölümüne sebep olduğunu düşündüğü için depresyona giren ve Sherlock'un intiharını kabullenmeyen, onun hâlâ hayatta olduğunu ve herkesi manipüle ettiğini savunan Anderson'ın "kurtuluş teorisi" sekansı ile start veriyor. Tam nefesimizi tutmuş, gerçek olabilir mi diye kafa yorarken Lestrade'ın araya girip "Saçmalık" diye bağırmasıyla, anladık ki Sherlock böyle bir şey planlamadı. Buna benzer gereksiz alternatif teorileri 90 dakikalık bölüm içinde daha çok göreceğimizi hatırlatırım. Gereksiz dedim çünkü zaman doldurmak gayesiyle çekildikleri çok belli. Ortada doğru dürüst bir dava olmadığından bu tür sahneler uzun, daha etkileyici kılmak amacıyla gürültülü ve olması gerekendan daha gülünç, komik sunulmuş. Evet, ortada doğru dürüst bir dava da yok, en azından şimdilik, zirâ ikinci sezondaki gibi, bölümün sonunda, yeni Doktor Peter Capaldi'nin Doctor Who 50. yıldönümü özel bölümündeki kısacık görünüşüne şapka çıkartırcasına, ekrana gelen kötü adamın sezon finalinde karşımıza çıkacağı kesin.

Tamam, belki incelemeye beğenmediğim yerleri sayarak başlamamı yanlış yorumlayabilirsiniz, takdir sizin. Ancak ne mutlu bize ki Sherlock 3. sezon prömiyerinin eksiden kat kat çok artısı var. İlk olarak, bölümü seyretmemiz bile başlı başına büyük bir olay. 2 yıl, hesabıma göre tam 714 gün, bu ikiliyi ekranda görmemiştik. Hâliyle özledik ve bu özlemimiz nihayet sona erdi. Mark Gatiss'in de anlatmak istediği bu. İlgi çekici bir dava bulamadığımızı belirtmiştim. Bunun nedeni basit: Seyircilere Sherlock-Watson anlarını aşılamak. Çünkü seyircinin ihtiyacı olan şey bu ve onları en iyi böyle fişeklersin. Ama bunu yaparken dişli bir cinayet, intihar vs. vakası ile tabloyu süsleseler daha iyi olmaz mıydı sizce de? Maalesef, bunun yerine, Watson'ın -sonucunu en başından tahmin ettiğimiz- kaçırılma sahneleri ve patlayıcı dolu vagon ile koca bölümü tamamladılar.

Artıları saymaya başlamışken yine eksileri saydım, değil mi? Kendime engel olamıyorum bir türlü. Bir dizi 2 yıl sizi bekletmişse, beklentiniz de bayağı yüksek oluyor doğal olarak. Sherlock'un 3. sezon prömiyeri hakkında söylenecek fazla söz yok aslında. Bildiğimiz, klâsik BBC uyarlaması modern Sherlock Holmes'dan bir 90 dakika daha. Pazar günü yayınlanacak bölümün unutulmazlar arasına girmesi dileğiyle, yazıyı burada sonlandırıyorum.


+ Sherlock Holmes geri döndü.

+ Can alıcı karakter nüansları.

+ Gelecek bölümler güzel gözüküyor.

+ Watson'ın "pezevenk" bıyığı...

- Fazla gürültülü.

- İlgi çekici bir dava yok. 


SHERLOCK S03E01
8/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder