THE LONE RANGER: Maskeni aslâ çıkarma


Gore Verbinski ve ekibi, Western'i seviyor olmalılar ki animasyon Rango'dan sonra ikinci "vahşi batı" filmini de çektiler. Her zaman olduğu gibi Johnny Depp ve -bu sefer- Armie Hammer başrollerde. Film çıkmadan önce eleştirileri okumuştum Metacritic'den, puanlar düşüktü. O nedenle komedi-western türündeki Maskeli Süvari için büyük beklentiler içine girmedim, isabet olmuş.

Bence eleştirilerin temel nedeni yapımın süresinin uzun olması. 2,5 saatlik film yapacaksan, Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü eleştirimde dediğim gibi, seyircinin filmden sıkılmaması, senaryodan kopmaması için değişik unsurlar ekleyeceksin. Bir kere en baştan senaryo temeli sağlam olacak. Sonra neler olabileceğini izleyici merak edip geleceği tahmin etmeye çalışacak. Böylece süre geçecek. The Lone Ranger'da yok böyle bi' durum. Ekip, Pirates of the Carribbean'de düştükleri hatayı tekrarlayarak "Siz arkanıza yaslanın, popcorn'unuzu yiyin, izleyin." mantığıyla hareket etmişler. Sorgu sual yok, sadece seyret. Ayrıca yüzde yüz karikatürize 150 dakikalık bir eseri dramatize edersen, sonuçlarına da katlanacaksın Verbinski birader. Bak, 250 milyon dolarlık film yerlerde sürünüyor gişede!

Tonto(Johnny Depp) ve avukat John Reid(Armie Hammer)'ın takım olup ortak düşmana -Butch Cavendish(William Fitchner)'e- karşı mücadelelerini anlatıyor. Filmin bir flashback havasında olduğunu da belirteyim unutmadan. Tonto, yaşlanmış hâlde, bir çocuğa anlatıyor hikâyeyi 1933 senesinde. Forrest Gump emsâli, zaman zaman yaşlı Tonto'ya dönülüyor.


İlk yarı gayet sürükleyici aslında lâkin perde kapandığında ikinci yarı için intikâm senaryosuna hazırlanırken olay örgüsü gereksiz yere karıştıkça karışıyor, bulandıkça bulanıyor. Bütün sürükleyiciliği yok oluyor ve filmin sonlarındaki aksiyon dizisinde artık ne zaman bitecek diye soruyorsunuz kendi kendinize.

Gore Verbinski tren koşturmalarını da seviyor herhâlde. Başlangıçta izlediğimiz tren aksiyonu, finalde açılış sekansının gelişmiş sürümü olarak karşımıza çıkıyor, üst üste üç dört defâ Gioachino Rossini çalıyor arkaplânda ve başınız şişiyor. Yukarıda değindiğim gibi filmin bir an önce sona ermesini temenni ediyorsunuz.


Eserin müzikleri Hans Zimmer'e emanet edilmiş ve belki de yapımcılar en doğru kararı almışlar film hakkında zirâ Zimmer yine hünerlerini sergilemiş.

Oyunculuklara ve yan karakterlere bakacak olursak filmin iyi iş çıkardığını söyleyebiliriz. Johnny Depp bildiğimiz Johnny Depp; Armie Hammer ilginç yalnız. Bana mı öyle geldi bilmem ancak maskeyi takmadığı zamanlar çok yapmacık rol yapıyor. Maskeyi taktığı vakit ise rolüne bürünmüş biri olarak karşımıza çıkıyor. Kötü adamı oynayan William Fitchner ve zengin-zalim iş adamını canlandıran Tom Wilkinson başarılı bir portre çiziyorlar. Üç-dört kere gözüken Helena Bonham Carter ise renk katıyor yapıma.


Yazıyı bitirmeden evvel binbir surat Johnny Depp'i eleştirenlere ayıp diyorum. Yorumlara baktığımda, Tonto'yu Jack Sparrow'a benzeten, üstelik onunla kıyaslayıp karakteri ve filmi kötüleyen birçok yarım akıllı zavallılar görüyorum. Maldan bol ne var dünyâda, değil mi?

Karşımızda komik, aksiyonu bol olduğu gibi diyalogları da bol olan, Karayip Korsanları gibi baş ağrıtan bir yapım duruyor. Uzun süreye katlanamıyorsanız hiç izlemeyin; normal bir izleyici iseniz The Lone Ranger'a gitmeyi düşünebilirsiniz. 10 üzerinden puanım 6.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder