Spoiler içerir
Bana göre, Dexter dizisine yakışır, olması gereken bir başlangıçtı. Tabii ki 7. sezonun prömiyeri(Are You...?) ile kıyaslandığında temposu doğal olarak daha düşük, sürpriz unsurları yok denecek kadar az. Yalnız Dexter'ı bilirsiniz, neler olacağı hiç belli olmaz. Özellikle daha ilk bölüme bakarak geleceği kestirmenin mümkünatı yok.
Açılış etkinliğinde Debra'yı göremiyoruz. Debra başka âlemlerde. İşten ayrılıp özel sektöre geçmiş. Kendisine bir iş verilmiş: Andrew Briggs adındaki suçluyu yakalayıp adalete teslim etmek. Lâkin vazifesini yapmak üzere Fort Lauderdale'a giden Debra, iki haftadır rapor vermemiş. Aynı zamanda iş arkadaşları ve Dexter ile bir aydır iletişime geçmemiş. Deb, bize gösterildiği kadarıyla bohem hayatı sürüyor. Her sezon olduğu gibi, bu sefer yakalanmak üzere görevlendirildiği kişiye, veriyor. Şu 8 sezonda Debra Morgan'ın başından geçenleri yazsak kitap olur kitap...
Deb'in nerede kaldığını araştırıp bulan Dex, yola koyulur. Bir markette rastlar ikiliye. İçeri girer, Debra yalnızken onunla konuşur. Bu konuşma, bize son iki sezondur(6 da dâhil) Debra'nın yaşadıklarının dışavurumu âdetâ. Artık Dexter'la değil konuşmak yakın olmak bile istemiyor. "Benim hayatım seni ilgilendirmez." ve -asıl can alıcı- "O konteynerde yanlış kişiyi vurdum." sözleri de bunu teyit ediyor.
Burada ara verip Miami'ye dönelim. Deneyimli Fransız oyuncu Charlotte Rampling kadroya, Miami Metro'da çalışmaya başlayan, psikopatlar konusunda uzman olan ve psikopatların beyin yapısını tanımlayan bir kitap kaleme alan nöropsikiyatrist Dr. Evelyn Vogel’i canlandırmak için dahil olmuştu. 8. sezonun yeni karakteri Dexter'ın musîbeti olacak gibi. "Vogel'in bir anda ortaya çıkmasına sebep olan ne? İşlenen cinayet mi? LaGuerta'nın ölümü mü? Tatil yapmak için mi geldi gerçekten? Yoksa Dexter'la ilgili bir şeyler bildiği için mi?" Bu sorular, brifing sahnesinden bölümün sonuna kadar kafamızdaydılar. Bölümün finalinde ise sorulara az da olsa açıklık getirildi. Evelyn Vogel'in Dexter hakkında bir şeyler bildiği kesin. Vogel ile Dexter arasındaki ilişkinin hangi raddelere geleceği merak konusu.
El Sapo. Andrew Biggs'in berâber iş yapacakları adam. Meğerse adam kiralık kâtilmiş, Dexter bunu öğrenir ve Deb'in yanına gider. Deb ile konuşurken Biggs araya girer ve Dex öfkesine yenik düşüp Deb'in yeni gözdesinin de hakkından gelir. Bak, olan yine Debra Morgan'a oldu! Yazık...
Aaa. Daha Harrison'dan söz etmedim ben. Üstünde durulacak pek yanı yok aslında. 6 ay geçmiş aradan, diğer sezonlarda olduğu gibi, büyümüş. Artık koşuyor, yuvarlanıyor, futbol oynayabiliyor. Tam çocuk olmuş, eski bebek hâlinden eser kalmamış.
Dexter kafası bozukken beklenmedik şeyler yapabiliyor. Bu "şeylere" yıllarca tanık olduk. "Güzel Bir Gün"de ise kardeşinin onu reddetmesini, etrafında istememesine sinirlendi ve herifin teki arabasını solladı diye araçtan inip şoförün boğazına yapıştı. Neyse ki adamın çocuğu vardı arka koltukta, yoksa o da tahtalıköyü boylayacaktı... Ayrıca ilk kez, vazoyu düşürdü diye, Harrison'a bağırdı. Çocukcağız aklını yitiriyordu, öylece donakaldı.
Aşağı yukarı olan biten herşeyden söz ettim sanırım. "A Beatiful Day" sezon prömiyerine puanım 9. Gelecek bölümlerin çok daha iyi olacağına eminim, Dexter'a yakışır şanlı bir son bizleri bekliyor kanımca...
Daha ilk dizi incelemem olduğu için atladığım yerler, gereksiz kelimeler olabilir. Zamanla, yaza yaza düzelecektir elbette. Buraya kadar okuduysanız teşekkürü borç bilirim. Haftaya görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder