Sihirbaz filmleri nadiren çıkar. Hatta yıllarla
ifâde edilebilecek kadar nadir. 2006 yapımı Christopher Nolan'ın The Prestige'i
ve aynı yıl vizyona giren Edward Norton'lı The Illusionist, ciddi, dramatik
sihirbaz temalı filmlerdi. Kezâ geçtiğimiz ay gösterime giren Now You See Me...
Yalnız komedi türünde sihirbaz filmleri vardır ki bazıları takdire şayan. Peki absürd komedi türündeki The Incredible Burt Wonderstone takdire şayan mıdır?
Sihirbazlığı, illüzyonistliği birçok kişi
şaşırtıcı bulur. Şaşırtıcıdır da aslında. Lâkin biliriz ki o yaptıkları
şeylerin hepsi birer numara ve bu numaralar el çabukluğuna dayanıyor. Seyirciye
hep aynı numarayı yaparsanız sıkılacaktır. Bir süre sonra gelmemeye başlayacaktır.
Misâl 10 yıl boyunca aynı şaklabanlıkları yaparak seyirci elinizde tutamazsınız
zirâ seyircinin dikkatini yeni sihirbazlar çekecektir.
Burt(Steve Carell) ve Anton(Steve
Buscemi) çocukluklarından beri en iyi arkadaşlardır. Film bize açılış
sahnesinde Burt'ün Anton'la tanışmasını gösteriyor, hemen sonraki sahnede de
sahne şovunu. "Nasıl işi ilerlettiler?", "nasıl sihirbaz olup bu
kadar ilerlediler?", "ikiliyi bu kadar eşsiz yapan vasıf ne?"
gibi sorular havada kalıyor. Neyse, "absürd komedi" deyip geçelim.
Anton sessiz sakin ve çalışkan biriyken
Burt kibirli, ukala, sonradan görme, zaman zaman saygısız ve kadın düşkünü bir
insandır. Bu huyları yüzünden Burt'ün bardağı taşıracağı son damla, 30 yıllık
arkadaşlıklarını ve 15 yıldır sergiledikleri sahne şovunu sonlandıracaktır.
Film, adından anlaşılacağı üzere,
Burt'e odaklanıyor. Diğer sihirbazları ise medya araçlarından, çoğunlukla
TV'den görüyoruz.
Diğer sihirbazlar demişken; Jim
Carrey'den bahsetmedim, değil mi? Jim Carrey, Steve Gray adında bir... sihirbaz
mı desem bilemedim. Film boyunca yaptıklarını sayayım size, kendiniz karar
verin: Yanağını kesip para çıkartma, ateşin üstünde sabaha kadar uyuma, at
kostümüne girip kendini dövdürtme, çişini günlerce tutma ve kafatasını matkapla
delme... Ne kadar bunların sihirle uzaktan yakından alakası olmasa da yeni
nesil, Steve Gray'i seviyor. Steve büyüdükçe, kahramanımız düşüyor.
Film, Burt'ün çöküşünü, sonra toparlanıp
yeniden yükselişini konu alıyor diyebiliriz. Kısaca, İngilizce'de denildiği gibi,
"Resurrection" yâni yeniden diriliş.
Filmde aynı zamanda Olivia Wilde, Oscar
ödüllü aktör Alan Arkin ve geçtiğimiz günlerde vefat eden James Gandolfini de
yer alıyor. Wilde, Burt'ün asistanı; Alan Arkin, Rance Halloway isimli Burt'ün
küçükken çok sevdiği sihirbaz idolü rolündeyken James Gandolfini, zengin bir
otel sahibi ve işveren olarak karşımıza çıkıyor.
Oyunculuklar, bazı yerlerde çok yapmacık.
Hele çocuk oyuncular, tamam yaşları küçük diye eleştirmek istemem ama,
berbatlar. Sahne arkasından sufle mi alıyorlar acabâ diye düşünüyorsunuz. Yine de genel olarak baktığımızda
oyunculuklarda sorun yok, bir komedi filminden bekleyeceğiniz tarzda herkes.
Filmde aynı zamanda karakter değişimleri
de gördüm. Sürprizini kaçırmayayım, şöyle örneklendireyim. Bir adam, önce naz
yapıyor, triplere giriyor, aradan 12 saat geçtikten sonra eski hâlinden iz kalmıyor
(izleyip de okuyan varsa anlayacaktır). Filme yüzeysellik hâkim olmasına rağmen,
bu ani değişimler gözden kaçmıyor.
Olumsuz görüşleri bir kenara bırakalım
şimdi. Filmin olumlu yanlarını tek tek sayayım uzatmadan: Kahkaha atacağınız
bolca sahne mevcut. Jim Carrey kariyenin en iyi oyunculuklarından birini
sergilemiş; yer aldığı her sahne son derece komik. Karakterlerin girdiği kılıklar
ve saç stilleri inanılmaz. Film için seçilen müzikler şölen havası yaşatıyor.
Uzun lafın kısası The Incredible Burt Wonderstone, keyifli dakikalar geçirtecek bir aile filmi. Sırf Jim Carrey için izleyin derim ben. Sihirbaz filmleri nadir çıkıyor, fakat çıktığında da hakkını veriyor. 10
üzerinden puanım 7.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder