STAR TREK INTO DARKNESS: "Hiçbir gemi kaptansız yere çakılmamalıdır."

Bu sene en çok beklediğim film olan Star Trek Into Darkness bugün vizyona girdi. Dün akşam beyazperde.com’un düzenlediği yarışma sayesinde İstinye Park Cinemaximum’da IMAX 3D olarak filmi izleme fırsatı buldum. Öncelikle söylemek isterim ki IMAX bambaşka. Gerek perdesi gerek salonu, gerek 3D’si gerek ses sistemi ile diğer tüm salonlardan üstün vasıflara sahip. Star Trek’i IMAX olarak izleyin mümkünse.

Film bir operasyonla başlıyor. Operasyonun amacı aktif volkanı -patlamasını önlemek amacıyla- deaktive etmek. Yaklaşık 10 dk. süren olaylar bütünü, başarılı bir görsellik ve kurguyla önümüze sunuluyor. Ardından gözüken Star Trek Into Darkness ibaresi ise tüylerinizi diken diken etmeye yetiyor.

Daha ilk dakikalarda görsel efektlere boğuluyoruz. Filmin başından sonuna büyük bir yere ve öneme sahip efektler, yılın en iyilerinden olmaya aday. Hatta belki de en iyisi seçilir.

Senaryo yönünden de gayet başarılı, akıllı ve sürprizlerle dolu bir yapım Bilinmeze Doğru Uzay Yolu. Aynı zamanda karakterler arasındaki kimyâ mükemmel. İlk filme nazaran tüm oyuncularda bir gelişme olduğunu görüyoruz, hepsi rollerine daha iyi bürünmüş hâldeler. Yine de, beni ilk filmde sinir eden, bu filmde kanser eden Bones karakteri(Karl Urban) o kadar isteksiz ve her şeye karşı somurtkan bir tipleme ki; filmden çıkıp gidesim geliyor onu görünce. Diğer yandan Kirk’ü canlandıran Chris Pine, Star Trek’de çok zorlama oynuyordu rolünü, Star Trek Into Darkness’da biraz daha havaya girse de tam pişmediğini düşünüyorum. Büyük ihtimalle 2016 yılında çıkacak 3. filmde çok daha iyi oynayacaktır. Khan(Benedict Cumberbatch) ve Spock(Zachary Quinto) sergiledikleri performansları ile ön plâna çıkıyorlar. Özellikle Benedict Cumberbatch “Khan” rolüne inanılmaz oturmuş, bu rol için biçilmiş kaftan olduğunu ispatlamış.

Böyle suratsız bir herif görmedim ben.

Filmin birçok artısı olduğu gibi birkaç tane de eksisi var. Eksilerden en büyüğü gereksiz replikler. Ve tesadüfe bakın ki bütün yersiz, saçma, gereksiz replikleri söyleyen şahıs Bones. Buradan anlıyoruz ki JJ Abrams bilerek Bones karakterini itici birisi olarak kaleme almış zirâ eski Star Trek filmlerinde Bones akıllı, dengeli, her "poka" maydanoz olmayan düzgün bir adam idi.

Kötü adam rolüne "cuk" diye oturan oturan Benedict Cumberbatch, gözüktüğü her sahnede zekâsını gözler önüne seriyor.

Filmde akıllardan silinmeyecek bir ton sahne var. Kirk ve Khan’ın bir uzay gemisinden öbürüne atlamalarından yüksek tempolu aksiyon sahnelerine, zekice işlenmiş duygusal sahnelere ve spoiler vermemek adına söylemediğim içeriklere sahip STID, blockbuster filmlerinin âdetâ örnek alınması gereken bir eser.

Filmin Londra galası.
(Soldan sağa: Chris Pine, Alice Eve, Zachary Quinto, Zoe Saldana ve Benedict Cumberbath)

Bu yaz izlenecek en iyi film Star Trek Into Darkness’ı her sinema severin görmesi gerektiği görüşündeyim. Bilet paranızın her kuruşuna değecektir. Tam beklediğim gibi çıkan film gerçekten izledikten sonra -tabiri caizse- ağzınızda muhteşem bir tat bırakıyor. 10 üzerinden puanlamam gerekirse rahatlıkla 9 verebilirim.