Merhaba. Bu yaz sinemada izlenmeyi hak eden filmleri -vizyon tarihine göre- aşağıya sıraladım. Kişisel düşüncelerimi ve filmlerin konusunu da belirttim. İyi okumalar.
1. STAR TREK INTO DARKNESS (7 Haziran)
Geçen gün blog'da incelemesini yazdığım film, görsel efektleri, derin senaryosu ve karakterler arasındaki güçlü duygusal bağ ile
bu yaz izlenecek en iyi film. İncelememi sağ taraftaki "Blog Arşivi"nden bulabileceğiniz filmin konusu şöyle:
John Harrison adındaki terörist Yıldız Filosu'nun Londra'da deneyler yapan gizli üssünü bombalar.
Sonra, içerisinde üstlerin bulunduğu odaya saldırır. Bu teröristin peşine düşmek isteyen Kaptan Kirk, mürettebatını hazırlar ve yola koyulur. Ancak kendileri, sandıklarından çok daha büyük bir tehlike ve komplo içerisindedirler.
2. MAN OF STEEL (14 Haziran)
Dün blog'da yine ön değerlendirmesini yazdığım yeni Superman filmi, teknik kadrosu, dövüş sahneleri ve karanlık temasıyla ön plâna çıkıyor. Yanda, "Blog Arşivi"nde dün yazdığım yazıyı bulabilirsiniz. Filmin konusu şu şekilde:
Yeni Superman filminde Clark, nasıl kullanacağını hiç bilmediği, birtakım sıra dışı güçlere sahip bir çocuktur. Bir gün okul servisi bir kaza geçirip, içinde çocuklarla birlikte nehre uçar. Servisin içindekilerin ölmesine göz yumamayan Clark, güçlerini kullanarak herkesi kurtarır. Fakat bu olay onun diğerlerinden oldukça "farklı" bir çocuk olduğunu da bariz biçimde ortaya çıkartacaktır. Kendisini keşfestmek için çıktığı yolculuk, dünya insanlarına umut sembolü olması için de atacağı ilk adımdır...
3. WORLD WAR Z (21 Haziran)
Bu yaz değil, bu sene beklediğim filmlerden birisi olan World War Z, "zombileri" ele alış şekli ve filmin başrolünde Brad Pitt'in yer almasıyla dikkat çekiyor. Yönetmenliğini Marc Foster'ın üstlendiği yapımın konusu şöyle:
Gerry Lane iki kızı ve sevgili eşiyle mutlu bir hayat sürdüren bir aile babasıdır. Bir gün arabaları trafikte sıkıştığında her zamankinden farklı olarak yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu fark ederler. Tehlike hızla yaklaşmaktadır... Ailesini güvenli bir bölgeye yerleştiren Gerry, ikiye ayrılan dünyayı kurtarmak için zamana karşı yarışacaktır.
4. THE LONE RANGER (5 Temmuz)
Binbir kılığa giren, ayrıca dün tam 50 yaşına ayak basan, bütün dünyâda geniş kitlelerce sevilen Amerikalı aktör Johnny Depp'in başrolünde bulunduğu The Lone Ranger(Maskeli Süvari), bayağı zevkli bir filme benziyor. Depp'in bu sefer yüzü beyaza boyalı bir kızılderili rolünde olduğu yapımın yönetmenliğini Karayip Korsanları üçlemesinin yönetmeni Gore Verbinski üstleniyor. Konusu ise:
Heyecan verici, neşeli ve aksiyon dolu bir macera filmi olan "The Lone Ranger"da ünlü maskeli kahraman taze bir yorumla yeniden beyazperdede karşımıza çıkıyor. Kızılderili ruhani savaşçı Tonto ve hukuk adamı John Reid birbirlerine zıt iki karakterdir, fakat yolsuzluk ve açgözlülükle savaşmak için biraraya gelmek durumunda kalmışlardır. Tonto, John Reid'in bir hukuk adamından adalet sağlayan bir efsaneye dönüşmesini sağlayan hikayeleri yeniden saymaktadır. Kaçak bir trenin içinde birçok kahramanlık sürprizi ve eğlenceli sürtüşmeler eşliğinde ikili birlikte çalışmayı öğrenmek zorunda kalacaktır.
5. PACIFIC RIM (19 Temmuz)
Yönetmen koltuğunda Guillermo del Toro(Pan'ın Labirenti, Hellboy, Hellboy II: The Golden Army)'nun oturduğu filmde, Pasifik Okyanusu'ndan yükselip yeryüzüne çıkan "uzaylılar"a karşı insanlar devasa makineler inşa ederler ve bu -Jaegers adını verdikleri- makineleri kullanarak Kaiju isimli uzaylıları yeryüzünden silmek isterler. Temmuz sıcaklarında küçük bir kaçamak yapıp seyredilmesi gerektiğini düşünüyorum.
6. WOLVERINE (26 Temmuz)
X-Men takımının birçok seyirci tarafından en çok sevilen süper kahramanı Wolverine, Japonya'ya gidiyor. Film, 2009'da çıkan X-Men Origins: Wolverine'in sonrasında geçecek. Hugh Jackman'ın Wolverine'i altıncı kez canlandırdığı yapımın yönetmeni James Mangold(3:10 to Yuma). Konusu:
Serinin devam filminde Wolverine bu sefer Japonya'ya geçiyor ve samuraylarla savaşıyor. 1982'de dört bölüm halinde yayınlanan çizgi-roman bölümünden uyarlanacak olan filmde, Wolverine gerçek aşkı Mariko Yashida'yı bulmak için Japonya'ya gider. Ülkeye ulaştığında Mariko'nun soğuk kapli bir iş adamıyla evlendiğini öğrenir. Başrollerini Hugh Jackman, Will Yun Lee ve Tao Okamoto oynadığı filmin yönetmenliğini ise James Mangold üstleniyor.
7. THE SMURFS 2 (1 Ağustos)
Daha çok bilinen ismiyle Şirinler, yeni bir maceraya atılıyorlar. Başrolünde yine Neil Patrick Harris'in olduğu film, çocuklar için pek eğlenceli. Konusu:
Şirinler'in başının belası olan kötü kalpli büyücü Gargamel, Naughties (Yaramazlar) adlı Şirinlere benzer bir grup yaratık yaratır. Yine tek amacı kendisini çok güçlü yapacak Şirin özüne ulaşmaktır. Fakat yapay değil, ancak gerçek bir Şirin'in özünün işine yarayacağını fark eder. Dahası Şirine bu kötü kalpli yaratıkları gerçek şirinlere döndürmeyi başaran kimsenin bilmediği bir büyü bilmektedir. Gargamel bunu öğrenince hemen Şirine'nin onun peşine düşer ve onu Paris'e kaçırır. Paris'te dünya onu çok başarılı bir sihirbaz olarak tanımıştır, milyonların sevgilisi olmuştur. Şimdi Şirin Baba'nın önderliğindeki Şirinler yine insan dostları Patrick ve Grace ile işbirliği yaparak Şirine'yi kurtarmaya çalışırlar. Peki bakalım Şirine kurtulmak isteyecek midir?
8. 2 GUNS (2 Ağustos)
Eğer Denzel Washington oynuyorsa o film izlenir. Kaldı ki Oscar ödüllü oyuncu Mark Wahlberg de eşlik ediyorsa Denzel'a, hiç şüphesiz seyredilmesi gerekir. Filmin konusu aşağıdaki gibi:
İki rakip büro, bu iki farklı büroda çalışan 2 ajan ve bunların başından geçenlerle ilgili bir aksiyon filmi 2 Guns. Birlikte çalışmak zorunda bırakılan bu iki ajan da, bir diğerinin gizli bir görevde çalışan federal bir ajan olduğundan habersizdir. İşlerinde iyi olan bu ajanlar birbirlerinden habersiz, birbirlerine güvenmeden kendilerine verilen tüm görevleri yerine getirerek, başarılara imza atarlar. Fakat sonunda olanlar olur ve nasıl olduğunu anlamadan son görevlerinde para çalmakla suçlanırken bulurlar kendilerini. Bunun üzerine kendilerini aklamak için ittifak yaparlar.
9. ELYSIUM (9 Ağustos)
Matt Damon'ı saçsız göreceğimiz filmin yönetmeni, asıl mesleği görsel efekt uzmanı olan, Neill Blomkamp. Smallville'ın efekt ekibinin başındaki kişi olan Blomkamp, 2009'da "District 9" filmi ile giriştiği yönetmenlik serüveninden tam puan almıştı. Matt Damon'a Oscar sahibi Jodie Foster'ın eşlik ettiği bilimkurgu filminin seyirciyi memnun edeceğine inancım tam. Filmin konusu şu şekilde:
Bu sefer görev çöken dünyayı ve beraberinde insanlığı daha temiz bir dünyaya taşımak... Tıpkı Prometheus'yi çağrıştırırcasına, Yunan mitolojisine göndermeler içeren Elysium'da, 2159 yılında dünyada hala varlığını sürdürebilen yegane iki sınıfın çatışması temel alınmakta... Elysium'un varsıl ve şanslı "egemenleri" ve diğer "çürümüş dünya"ya ait geride kalan yığınlar...
10. GROWN UPS 2 (23 Ağustos)
Yine Adam Sandler yine bir komedi... 2010'daki ilk filmin devamı niteliğindeki bu yapım, gayet neşeli duruyor. Sinema her zaman dram-aksiyon değildir, ara sıra gülmek de lâzım, öyle değil mi? Film, aynı mahallede büyüyen ve yıllar sonra bir araya gelen bir grup arkadaşın öyküsünü konu alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder