BACK TO THE FUTURE: Geleceğe dönmek...


Zamanda geriye veya ileriye gitme düşüncesi -gayet doğal olarak- bize her zaman cazip gelmiştir. Fakat geçmişte veya gelecekte zamanın akışını değiştirecek bir şey yaparsanız n'olur? Örneğin; Van Gogh'un zamanına gidip "yanlışlıkla" onu resim çizemeyecek hâle getirmek, Hitler'i çocukluğunda bulup onu öldürmek(kim istemez bu adamı öldürmeyi?), çok önceye gidip yazıyı MÖ 3200 değil de, MÖ 10.000'de icat etmeniz. Yahut 30 yıl önceye gidip annenizin babanıza değil de, size âşık olmasını sağlamak...

Yönetmen Robert Zemeckis, "bir annenin oğluna âşık olma" temasındaki taslağını Disney'ye satmaya çalışmış. Lâkin Disney, bu düşüncenin Disney ismi altında çok riskli görüneceğini düşündüğünden reddetmiş. Şu işe bakın ki Disney, o zamanlar böyle düşünen tek firmaymış. Diğer bütün şirketler, hiç de risk içermediğini düşünüyorlarmış. Hakikaten, riskli olacak nesi var?


Hangi tür olursa olsun bir filmin en önemli özelliği, sizi içine çekmesidir. Eğer olayın içine dâhil olursanız, sonrasını merak ederseniz, kâh güler kâh üzülürseniz, o film iyidir. Yalnız sadece izlemek için yapılan bir filmse, o film kötüdür. Bu kadar basit aslında.

"Geleceğe Dönüş" biraz yavaş başlıyor. Ki bu normal. Önce karakterlerin tanıtılması gerek. Ancak Marty McFly(Michael J. Fox) zaman makinesine atlayıp 1985'ten 1955'e gittiğinden beri filmin içine çekiliyoruz.

Filmde birçok zeki nükteler ve göndermeler bulunuyor. Benim en sevdiğim gönderme filmin "Ben, Darth Vader'ım. Vulcan gezegeninden geliyorum." repliği ile Star Wars'un seçilmiş kişisini, Star Trek evreninden Vulcan gezegeni vatandaşı yapması.


Veya bir başka örnek, 50'lerin aktörü 80'lerin Amerikan başkanını ti'ye almaları. Doktor(Christopher Lloyd), 30 yıl sonrasının başkanını sorduğunda "Ronald Reagan" yanıtını alınca şaşkına dönüyor. Reagan da sevmiş olacak ki bu sahneyi, filmi izlerken o anı geriye alıp iki defâ izlemiş ve çok gülmüş. Hatta 1986'daki bir konuşmasında şöyle demiş: "Geleceğe Dönüş filminde de dedikleri gibi, gittiğimiz yerde yollara ihtiyacımız yok!"

Forrest Gump, The Avengers, Van Helsing ve hatırlamadığım daha bi' sürü yapımın orkestrasının başındaki isim, Hollywood'un sevilen Amerikalı bestecisi, Alan Silvestri, Geleceğe Dönüş'de aklınızdan silinmeyecek fonlar hazırlamış. "The Power of Love" ve "Johnny B. Goode" parçalarının da yer aldığı film müzikleri ile de tam puan alıyor.


Bu efsâne seriyi seyretmediyseniz hemen seyredin, bu bölümle başlayın. İkinci ve üçüncü bölümlerinin incelemesini de blog'a koyacağım. Filme puanım 10 üzerinden 10.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder