Starz'ın son yıllarda Spartacus'den sonra ortaya çıkardığı ilk diziydi Da Vinci's Demons. Dizi, adından anlaşılacağı üzere büyük dehâ Leonardo da Vinci'nin gençliğini bize anlatıyordu. Henüz 25 yaşındayken farklı fikirlerin doğup gelişemediği, baskı altındaki dejenere topluma, dogma yanlışlıklara, katı din anlayışına, din maskesi altında saklanıp hem kralları hem de masum insanları ağına düşürüp kukla misali oynatan sahtekârlara, zorbalara, otoriteye, düzene, dünyaya, "şeytanlara" meydan okuyan, doğaüstü zekâya sahip ayrıksı bir gayrımeşru sanatçının, Floransa sokaklarındaki zorlu mu zorlu yaşantısını, tarihsel gerçeklerle beraber Mithras'ın Oğulları ve Yapraklar Kitabı başta olmak üzere mistik öğelerle bezeli bir biçimde geçtiğimiz sene 8 bölüm hâlinde seyretme fırsatımız oldu. Bütün kitaplarda yüzü kırışık, sakallı, ihtiyar portresiyle tanıdığımız Da Vinci, ilaç gibi geldi biz izleyicilere. Sezonun ilk yarısı inişli-çıkışlı, zaman zaman sıkıcı dakikalarla geçse de, son bölümlerde müthiş bir momentum kazanmayı bildi (burada Vlad Tepeş'li bölümün altını çizerim, geçirdiğim en iyi 60 dakikalardan biriydi.) ve merak körükleyici bir cliffhanger ile sezonu kapatmıştı.
Cumartesi günü "İnsanlığın Kanı" takısıyla görücüye çıkan yeni bölüm, hikâyeye kaldığı yerden devam ediyor... mu? Evet, devam ediyor, ama bölümün başında Leo ile Riario arasında geçen zindan sahnesi ve bir tür kurban töreni sekansı gösteriliyor. Belli ki bu sahnelere sezon finalinde dönüş yapılacak. Açıkçası, insanlık tarihinin en dahi kişisi ile Papa'nın yeğeninin, yamyamsıların zindanına nasıl düştüklerini gerçekten merak etmekteyim. Eğlenceli bir öykü olacağı kesin.
Neyse, nerede kalmıştık... Düğündeydik. Pazzi ve Medici düşmanları; Medici soylularına, ailelerine, yandaşlarına saldıracaktı. Giuliano, son anda elinde kılıcıyla içeri girip tüm ahaliye durumu açıklarken aniden silahlar çekilmiş, çirkin katliam başlamıştı. Ölenler ölmüş, hayatta kalan az sayıdaki kişi de tabanları yağlamış, kaçmayı başarmıştı. Son anda Yapraklar Kitabı'ndan vazgeçip gemiye binmeyi reddeden Da Vinci, boğazına darbe alan Lorenzo'yla birlikte kapana kısılmıştı. Ardından Riario tekbir getirip (!) barutunu ateşlemişti.
İkinci sezon prömiyerinin baştan sona "Katliam" ve "Direniş" temaları etrafında döndüğünü belirtelim. Halk telaş içinde, ne olup bittiğinden bihaber vaziyette; yıllardır vergi verdikleri, boyun eğdikleri devletin büyükleri ve askerleri zulüme uğruyor, sokaklar kan gölü. Diğer yanda Leo, Mediciler'in başı Lorenzo'yu kurtarmaya çalışıyor. Herkes alarm durumunda ve tehlike altında. Gerilim hat safhada (en azından ilk 30 dakika).
Şu yüze bakar mısınız... |
Aynı zamanda, dizinin adı ne kadar "Da Vinci" olsa da, bölümün odak noktası Da Vinci'nin bayağı dışındaydı. Kendisine pek ekran süresi verilmedi; çabuk işlenilmiş bir kıvrak zekâlık örneği ile yine çabucak işlenilmiş bir rüyâ sekansı ile bölümü tamamladı. İçindeki çatışmaya belki biraz daha önem verilmeliydi; tıpkı Riario gibi Lucrezia'ya ve Da Vinci'nin yoldaşlarına bu şekilde üvey evlat muamelesi yapılmamalıydı.
Bazı kilit karakterleri fazla görmemiş olabiliriz, ancak bu eksikliklerin giderilme metodu hiç de fena değildi. Sekiz bölümcük geçen sezonda sadece birkaç diyaloğu sayesinde haberdar olduğumuz Clarice'i tanıma fırsatı bulduk. Göründüğü her sahnede kendinden emin yapısıyla, kararlıydı ve yeri geldiğinde hünerlerini sergilemekten çekinmedi, askerleri iyi idare etti, kısmen de olsa düzeni sağladı. Sherlock'tan aşinalık kazandığımız aktris Lara Pulver ise şahane dizi oyunculuğunu tekrar sergiledi.
Geçtiğimiz sezonun antogonisti Kont Riario, bölümün en öne çıkan yıldızıydı. Bir kötü adam olarak, hâlâ ilk sezondaki korkutuculuğunu ve psikopat vasıflarını üzerinde taşıyor ve hâlen dizinin en enteresan, en vazgeçilmez, en dengesiz, sağı solu belli olmayan karakteri pozisyonunda. Pek uzlaşılmaz birisi de değil; tam tersine son derece pragmatist biri. Da Vinci ile takımlaşacağı bölümü iple çekiyorum!
SONUÇ
Da Vinci's Demons, yeni sezona kendi tarzında dopdolu bir giriş yaptı. Yakaladığı havadan ve bağdaştığı çizgiden bir an için bile uzaklaşmadı. Sezonun yeni hikâye örgüleri yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başlarken, Riario'ya sahip olduğumuz için kendimizi şanslı saymalıyız, gelecek haftayı beklemeliyiz.
+ Hızlı giriş.
+ Soykırım!
+ Riario hâlâ badass.
+ Clarice Orsini'nin iç yüzünü görmeye başladık sonunda.
- Kaçış taktiği ve sekansında kolaya kaçılmış havası var.
- Papa, gerçekten gerekli mi?
DA VINCI'S DEMONS S02E01
8,5/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder