The Hangover: Part III - Ön değerlendirme

The Hangover serisinin şimdiye kadar -2009 ve 2011- yıllarında yayınlanan iki filminden şunu öğrendik(aslında "öğrendik" demek yanlış olur, önceden çeşitli yapımlardan aldığımız dersleri "pekiştirdik" diyelim) : Aslâ bir filmi iki kere çekmeyin.

Birinci filmde olanlar ile ikinci filmde olanlar arasında hiçbir fark yok. Aradaki küçük göndermeler, ufak çaplı şakalar değişiklik gösterebilir elbet. Aynı filmi değişik birkaç nükteyle seyircinin önüne atmak bana göre hakarettir. Film(Part II) kötü müydü? Değildi. Gayet eğlenceliydi. Zaten aynı konsepte dayanarak 10 tane Hangover çekilse yine güldürür seni, fakat aptal yerine konulduğunu anladığın vakit iş değişir. Üzerinde düşünülmeden, ilk bölümün zihniyetiyle yapıldığından ötürü The Hangover: Part II -doğal olarak- bayağı eleştirildi ve ilk bölümün yakaladığı başarıyı yakalayamadı...

Ekip, bu eleştirilerden nasibini almış olacak ki üçüncü Felekten Bir Gece'mizde, ilk iki filmin dayanağı olan evlilik ve bekârlığa veda hadiselerinin yer almadığını görüyoruz. Belli ki Todd Philips seriye yeni bir bakış açısı getirmek istiyor. Ve bu yerinde bir karar...

Genelde film serilerinde -hele ki az sayıda olan komedi alanında- ilk bölüm orijinalliği, esprileriyle, karakterleriyle izleyiciyi güldürür. Bu konuya Cuma günü, filmi izledikten sonra en ince detayına kadar değineceğim.


Şimdi, bu üçüncü film -bana göre- ya büyük bir hayal kırıklığı ya da şaşırtıcı derecede iyi olacak.
Gerçekten diğer bölümlerden bağımsız, orijinal bir senaryo ve zeki espriler ile karşımıza çıkarsa, seyirciye ilk iki bölümde hissettirdiğinden daha fazlasını aşılarsa başarılı olmuş demektir. Fakat film, aynı prezentasyonla önümüze sunulursa, aynı şakalar tekrar edilirse ve -en sık düşülen hatadır- sâdece bir karaktere sırtını dayarsa, olmaz. Maalesef fragmandan anladığım kadarıyla Todd Philips bu hatayı yapmış ve filmin tüm yükünü Alan(Zach Galifianakis)'ın omuzlarına bindirmiş. Olmadı...

Açıkçası ben The Hangover: Part III'den pek umutlu değilim. Ben gülmeye gidiyorum. Beklentimi yüksek tutmuyorum çünkü yaptığım araştırmalar sonucu film, genel olarak, beğenilmemiş. Hatta San Fransisco Chronicle şöyle demiş: Eğer ilk film, bunun kadar kötü olsaydı, ikincisi çekilmezdi...


Cuma günü öğleden sonra izleyeceğim filmi, seyrettikten sonra çok daha uzun bir yazıyla burada olacağım. Okuduğunuz için teşekkürler, Cuma görüşmek üzere mübârekler...

2 yorum: