Nükleer savaşın her tarafı çorak araziye (wasteland) çevirdiği, benzinin insan canından değerli olduğu bir post-apokaliptik dünya senaryosunda, Yol Savaşçısı Max’in serüvenini anlatır bize George Miller. Karısı ve çocuğunun, görevi icabıyla tutuklamaya çalışırken ölümüne sebep olduğu çete üyesinin diğer yoldaşları tarafından vahşice öldürülmesiyle insanî yanını yitiren polis memuru Max, bu noktadan sonra –Fury Road dâhil- üç hikâyesi ile gerçekliği şüpheci, birer idea hâlinde karşımıza çıkar. Kahramanımız, kendisini kendinden çok büyük olayların içinde bulur. Bu olaylarda iyi ve kötü, keskin çizgilerle birbirinden ayrılmıştır ve zulüm gören taraf asla değişmez. Bir “çılgın”a dönüşen Max, günün sonunda yine de ondan başka çaresi olmayan insanların belasından kurtulmasına yardım eder, kötülüğü def etmelerini sağlar. Her şeyin içinde bulunmuş bir karakter de filmin sonunda ona övgüler yağar, İsa misâli ilâhlaştırılan Max, gözden kaybolur, ufka bakakalırken ekran kararır… Aradan 30 yıl sonra, Fury Road ile wasteland’e geri dönene dek.
Mad Max’in en sevilen yanı olayları seyircinin yorumuna bırakmasıdır. Salt pop-corn eğlencesi gözüyle bakanların anlamakta güçlük çektiği şey budur. George Miller, bize NEDEN sorusunu asla vermez. İşlerin NASIL çözüldüğünü veya çözüleceğini gösterir ve buna dayanarak akıl yürütmemizi, varsayımlarla içeriği zenginleştirmemizi ister. Hiç bitmeyen aksiyon, bunu yaparken hızlı davranmamızı öğütler zirâ biz de o kızgın yolun üzerinde, Max figürüyle birlikte hareket ediyoruzdur. Bu dozajın, serinin en vasat yapımı görülen Beyond Thunderdome’da esnetildiğini, Fury Road’da ise mükemmelliyete ulaştığını söylemek mümkün. Ölümsüz Joe, Furiosa, Valhalla, Yeşil Diyar… Dolambaçlı yollardan keşfedilecek çok muamma, buna karşılık kısa ve öz ipucu film boyunca her yerde.
Fury Road’un bazı kesimlerce şüphe, hatta tepkiyle karşılanan belki de tek özelliği kadın karakterlerin oldukça geniş yer kaplaması, buna karşılık Max’in yardımcı oyuncu olarak kalması. Tüm hikâye, Imparator Furiosa’nın Ölümsüz Joe’dan kaçan “damızlık” kadınları çocukluğunun geçtiği temiz, ferah bir dünyaya götürürken verilen mücadeleyi konu ediniyor. Joe’dan kaçan kadınlar “biz eşya değiliz” sloganıyla savaşıyor. Pekâlâ yukarıdaki argümana katılmamakla birlikte son derece cinsiyetçi buluyorum. Bir film, kadın karakterlerinin çokluğu veya azlığıyla değil, o karakterler ile ne yaptığıyla ve senaryoya ne derece etki ettiğiyle ölçülür. Fury Road’da Furiosa her zaman ön planda olan, diğerleri ise Victoria’s Secret modelleri gibi sadece aksiyon sahnelerinde yer alsın diye monte edildiğine inanılabilir, fakat hepsinin eşit derecede değerli ve o an yaşanan gerçekliğe doğrudan katkı sağladığı filmin yine alt satırlarında gizli. Filmin bir noktasında bütün bu kaçış fikrinin ve sloganların Joe’nun bir başka kurbanı Splendid’den çıktığını, kızların buna olumlu baktığını ve teklifi Furiosa’ya götürdüklerini ve birlikte plan yaparak zamanı geldiğinde uygulamaya konulduğunu görüyoruz. Max ise sonradan her şeye –geleneği bozmadan, rastlantısal olarak- katılan ve istismarcılarından kaçan bu güçlü kadın figürlerin davasına dahil olan bir idea olarak uzun bir aranın ardından beyazperdede yerini alıyor. Ne kadar feminist bulur veya bulmazsınız, bilemem, ama bu bakış açısıyla bir filmi eleştirmek hiçbir zaman doğru değildir zirâ bir noktadan sonra Joe ile aynı kafa yapısına sahip olmak, işten bile değildir.
Sonuç olarak Mad Max: Fury Road, film endüstrisini yerinden sallayacak bir yapıya sahip ender filmlerden, 2015’in ise bu türden ilk ve tek başyapıtı oldu. Güçlü ve adil bir hikâyeyi durmaksızın adrenalinle momentum kaybetmeden anlatırken, bir kadının olası çeşitli portrelerini bünyesinde barındırarak, seride daha önce denenmemiş bir çok katmanlığa neden oldu. Mel Gibson’dan bayrağı devralan Tom Hardy, selefi kadar sağlam iş çıkardığını gözler önüne serdi. 70’ine merdiven dayamış George Miller, bu biricik evreninde daha ne malzemeler olduğunu tekrar kanıtladı. Ne de olsa, “mastermind” unvanını almak her baba yiğidin harcı değil.
+ WHAT A FILM, WHAT A LOVELY FILM!!!
10/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder