STAR WARS: Episode VII - The Force Awakens (Eleştiri)

SPOILER İÇERMEZ


Disney seriyi 2012'de satın aldığında çıkan tepkilerin varyasyonu inanılmaz boyuttaydı. İyi veya kötü ortada şöyle bir gerçek vardı ki Disney, LucasFilm'i 4 milyar dolara satın almıştı ve kesinlikle sıçıp batırmaması gereken potansiyeli yüksek, uzun vadeli bir projeyi elinde tutuyordu. En önemlisi, bu süre içerisinde dışarıya hiçbir bilgi sızmamasına önem göstermekti ki en titiz çalışma gerektiren olay buydu. Disney bunu yerine getirdi. Filmin çıkışına sadece iki ay kala fragmanı görücüye çıkardı ki o da fazla bilgi vermedi. Ardından gelen 25 TV Spot'u ve biri Çinlilere biri Japonlara mahsus iki fragman da yine Disney yetkililerinin emrettiğinden başka bir şey çıkarmadılar karşımıza. Teoriler ve bir takım sızıntılar elbette oldu ama hiçbiri büyük boyutta değildi. 136 dakikalık ekran süresinin sadece 3-4 dakikasını görmüş olduk ki günümüz sinemasında bu devasa boyutta bir çalışma için çok büyük bir marketing başarısına imza atıldığını belirtmek lâzım.

Seyirciler, hayranlar, film çalışanları ve yetkililerinin aklındaki tek soru ise: Önümüzdeki üç yıl nasıl geçecekti?

Rüzgâr gibi geçti. Ne haberler, ne dedikodular, ne hikâyeler gördük bu süreçte ama sonunda, eğer bu yazıyı okuyarsanız, geçti bitti. Güvendesiniz. Umarım mutlusunuz da. Ben öyleyim.

Luke Skywalker Argümanı


Luke Skywalker’ın yeni filmde Karanlık Taraf’a geçmiş olma iddiasının sayısı azınmayacak kadar kişi tarafından savunulması çok saçma bir fikir. Hikayenin derinine inmeden önce, şu anlık sadece biraz casting ve yüzeysel bilgi ile gitmek istiyorum. 

The Force Awakens’ın kötü adamları, yani Karanlık Taraf’ı benimsemiş kişileri, Kylo Ren’in başını çektiği Ren Şövalyeleri ve Kylo Ren’in ustası olan Supreme Leader Snoke’tan oluşmakta. Ren Şövalyelerinin (Kylo dahil) Sith Lordu olmadığı bir gerçek. Snoke’un Sith öğretilerine kendini adamış olması ise oldukça olası bir ihtimal. Kendisi hakkında bildiklerimiz; Andy Serkis tarafından canlandırılacak olması, tamamen CGI yani bilgisayar efektinden yaratılacak olması (yani insan olmadığı anlamına geliyor) ve boyunun çok uzun olması (birkaç metre). Erken taslaklar, son derece mantıklı bazı teoriler ve geçen gün resmî bir İspanyol sinema dergisinin çizimlerine dayanarak, Snoke’un aslında Darth Plagueis olduğunu şahsen düşünmekteyim ama konumuz bu değil...

BRIDGE OF SPIES (Eleştiri)


Steven Spielberg, 1957 yılında ABD sınırları içinde yakalanan Sovyetler Birliği casusunu, adalet sisteminin en üst düzey makamları dahil bütün ülkenin karşı çıkmasına rağmen canını dişine takıp savunan avukat Donovan’ın (Tom Hanks) hikâyesinin diğer hikâyesini anlattığı güzel insanların arasında bir yeri olduğunu düşünmüş olmalı ki, sinema birikimini üzerine yığdığı Bridge of Spies’ı güvenilir yoldaşı Tom Hanks ile hayata geçirmiş. Spielberg’in henüz hikâyeyi tam bilmemesine rağmen bir yönetmen olarak sevdiği tüm elementlerin bir arada bulunduğunu ifade edişini belirtelim. ABD’nin yakın tarihini konu alan eserlerde birlikte çalışan ikilinin, Bridge of Spies’da büyük tutkuyla vazifelerini yerine getirdiklerinden kuşkunuz olmaması adına söylemekte fayda var.

007 Sorunsalı


Sanıyorum uzun yıllar sonra ilk defa bir 007 filmi, seriyle ilgili çeşitli tartışmalardan ötürü arkaplanda kaldı. Evet, SPECTRE’ın başına gelen tam da bu: Genel anlamıyla prodüksiyon şirketlerinin ortaklığı ve Daniel Craig’in tutarsız açıklamaları, SPECTRE’ı seyrederken sadece filme konsantre olmamızı zorlaştıracak türden. Demek değil ki SPECTRE gişede kötü yapacak, tam tersine selefini aratmayacağını düşünüyorum. Milyar dolar olmasa bile, çok yaklaşır. Gelin, biraz dedikodu yapalım.

STAR WARS Günlükleri #1


Çok uzun zaman önce, çok, çok uzak bir galaksiye geri dönmemize iki aydan az zaman kalmışken geçenlerde yayınlanan ilk ve tahminen sonuncu Star Wars The Force Awakens fragmanı interneti yerle bir etti, bu satırları yazarken 40 milyon tıklamayı çoktan geçtiğini söylemek mümkün. Yeni fragman hakkında konuşulacak hem az hem çok şey var. İlginç geliyor kulağa, değil mi?

DEUTSCHLAND 83: Soğuk Savaşın Son Kez Isındığı Yıl

Merhaba değerli Kutsal Sinema takipçileri.

Daha evvel defalarca yaptığım aymazlığı bir daha yapmayıp konuya giriyorum. Bu daima aklımda olan şahsî blog'umun yeni işlevini beğenmeniz dileğiyle, uzun bir aradan sonra merhaba.

TERMINATOR Genisys (Eleştiri)


Yıl 2015. Önümüzde Terminatör'ün beşinci filmi. James Cameron, hatta 80'leri yaşayan kim, serinin 30 yılı aşkın süredir devam edeceğini öngörebilirdi? Tamam, şöyle bakınca bu bütün büyük filmler için geçerli aslında, ama Terminatör özelinde durum biraz farklı. Çünkü hikâyesi genişlemeye, yani yeni karakterler, yeni olay örgüleri eklemeye fazla müsait değil. Temel olarak bir kedi-fare hikâyesi. Makine kovalar, insan kaçar. Bunun üstüne başka ne konabilir? 2009 mahsulü Terminator Salvation, bu sorunun cevabı oldu. Sonuç: Pop-corn seyirliğinden uzağa gitmeyen bir göz şekeri... Demek ki bazı şeyleri kurcalamamak, tadında bırakmak lâzım.

GAME OF THRONES: En Efsane 10 Sahne


Başlık her şeyi anlatıyor zannedersem. Yakında daha kapsamlı bir yazı ele alacağım için sadece şunu ekleyeceğim: Game of Thrones'ta o kadar unutulmayacak olay yaşandı ki, aralarından 10 tanesini seçmek ve kalanını elemek, yazıyı tamamlamaktan uzun sürdü. Buyrun...

TRUE DETECTIVE 2. Sezon 1. Bölüm (İnceleme)


Aylar sonra tekrar karşınızdayım. Bir 12. sınıf öğrencisi olarak, üniversite sınavlarına hazırlanmak zorunda kaldığımı, sayısı 30'u bulan sadık okuyucu kitlem bilir. Bu hazırlığın getirdiği düzenli çalışma ve tempo sonucu sinemayla, aynı şekilde televizyon ve ödül törenleriyle ilgilenemedim. Kasım'dan bu yana kendi isteğimle izlediğim bir Game of Thrones, bir Görevimiz Tehlike serisi vardı ki, ikinciyi sınavdan birkaç hafta evvel tansiyon yaratması amacıyla yutuvermiştim... Neyse, geçen gün son sınavımı oldum ve üniversite sürecim önemli ölçüde sonlandı. 21 Haziran, yazın başlangıcıdır da. Neşeli, verimli bir yaz mevsimi dilerken Kutsal Sinema'nın tekrar aktif hâle geldiğini bildirmekten büyük mutluluk duyarım.