Merhaba değerli Kutsal Sinema takipçileri.
Daha evvel defalarca yaptığım aymazlığı bir daha yapmayıp konuya giriyorum. Bu daima aklımda olan şahsî blog'umun yeni işlevini beğenmeniz dileğiyle, uzun bir aradan sonra merhaba.
Almanların ikinci dünya savaşından başka eser üretemediğini sandıysanız yanılırsınız. Kabul ediyorum, iki dakikalık bir araştırma ile -özellikle televizyonda- gelmiş geçmiş en yıkıcı olayın izlerini bundan maksimum zararı gören halk tarafından tüm canlılığıyla hissemek mümkün. Alman halkı bu acıyı unutmak istemiyor çeşitli sebeplerden dolayı, saygı duymak lâzım. Neyse ki arada Deutschland 83 misâli farklı mecralar çıkıyor da seyircinin ufku genişliyor...
Deutschland 83, adından anlaşılacağı üzere, 1983 yılının Almanyası'nda geçiyor. Malumunuz Doyçland o zamanlar, Federal Almanya ve Demokratik Almanya olarak iki kısımdan oluşmaktaydı. Batıda konumlanan ve Batıya uygun yaşayan Helmut Kohl'un Almanyası'yla Doğu'nun sosyalist savunucusu Honecker'in başta olduğu uzun yılların arasından en gergin geçen senenin bir kesitini sunuyor Deutschland 83. Bir Doğu Alman sınır askerinin, Alman istihbaratında çalışan teyzesi aracılığıyla, kendisine tıpatıp benzeyen bir Batı Alman aide-de-camp'ının (teğmen diyebiliriz, tam karşılığı yok) yerine geçmesi ve ülkesi için savaşımını 'düşman' topraklarında sürdürüşü anlatılıyor. Tür itibariyle politik-dram yahut spy-thriller denebilir.
Deutschland 83'ün yarısına geldim. An itibariyle, bana su gibi akan bir dört saat sağladı. Memnunum. Genel itibariyle arkaplanda dönen ama sürekli yüze vurulan olası bir Üçüncü Dünya Savaşı senaryosunun tedirgin atmosferi çok iyi yansıtılmış. Hayatı boyunca Doğu'dan ayrılmayan Martin'in Batının rahatlığına alışması doğu-batı çatışmasını da beraberinde getiriyor, ne güzel ki olay örgüsünü şaşırtmadan senaryoya yedirilmiş vaziyette.
Sezonun tamamını seyredince daha detaylı ele alacağım. Deutschland 83 şimdilik kaliteli ve egzotik bir tat arayan televizyon severleri sevindirecek gibi görünüyor, ileride hayal kırıklığına uğrayacağımı düşünmüyorum. Gözüm kapalı tavsiye ederim.
Deutschland 83'ün yarısına geldim. An itibariyle, bana su gibi akan bir dört saat sağladı. Memnunum. Genel itibariyle arkaplanda dönen ama sürekli yüze vurulan olası bir Üçüncü Dünya Savaşı senaryosunun tedirgin atmosferi çok iyi yansıtılmış. Hayatı boyunca Doğu'dan ayrılmayan Martin'in Batının rahatlığına alışması doğu-batı çatışmasını da beraberinde getiriyor, ne güzel ki olay örgüsünü şaşırtmadan senaryoya yedirilmiş vaziyette.
Sezonun tamamını seyredince daha detaylı ele alacağım. Deutschland 83 şimdilik kaliteli ve egzotik bir tat arayan televizyon severleri sevindirecek gibi görünüyor, ileride hayal kırıklığına uğrayacağımı düşünmüyorum. Gözüm kapalı tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder